25 Eylül 2008 Perşembe

İSTANBUL GECELERİ



AÇIKLAMA

İstanbul’un gece ve gündüzün iki farklı yüzü vardır.İstanbul’da gündüzün başka geceleyin başka hayatlar yaşanır.Karanlık sokaklarda nice hayatlar söner,nicelerinin hayatları kararır, nice gencecik umutlar Uyuşturcu alköl,fuhuş bataklığında yok olup gider.Bunun yanında fakirlik ve yoksulukla boğuşarak hayata yenik düşmüş,çile ve dertlerle iç içe yaşayan insanlar vardır.Yine paranın şımartığı ve hayatlarını günah sofralarında tüketenler vardır.Her iki hayatın çığlıklarıda istanbul sokaklarında gecenin karanlığına karışarak yankılanır durur.İşte bu şiir İstanbulun bu yüzünü geceki yüzünü anlatır.Değerli şiir dostları duygularınızı şiirin altındaki yorum gönder kısmına yazıp bizimle paylaşırsanız memnun olurum

İSTANBUL GECELERİ

Geceler bir siyah örtü örtüyor günahları
Ne günahlara şahit olur İstanbul sokakları
Her evin hikayesi her kesin derdi başka
Kimin ne derdi var acep, kimbilir hangi yaşta

Akşam olur gündüzü karanlıklar alır
Nice umutlar ve düşler hayaller yarım kalır
Dertler davetsiz misafir her gece bir ev seçer
Geceler İstanbul da bilinmez nasıl geçer


Kim bilir çile dertler kimlerin kapısını çaldı
Kim bilir bu gecede ne umutlar yarım kaldı
Kim bilir bu gecede ne ocaklar söndü
Kim bilir kara haber ne uykuları böldü

Kim bilir kaç kişi kumar maslarında
Kimler zaman tüketiyor günah sofralarında
Kim bilir doğan güne, kimler burada girmiş
Kimler ömür sermayesini buralarda tüketmiş

Kim bilir kaç kişi aç ve sefil bir halde
Kim bilir kaç kişiye sokaklar ana olmuş
Kim bilir, kaç kişinin yarınları yok olmuş
Ve köprü altlarını kaç kişi mekan tutmuş

Kim bilir kaç kişi lüks arabalarda
Dut gibi sarhoş olmuş hangi pavyon ve barda
Kim bilir şu anda kaç bebek dünyaya geldi
Kim bilir kaç tanesi cami avlularında

Kim bilir ecel şuan acep kimleri yokladı
Nerede ne zaman ve ne şekil yakaladı
Kim bilir kaç kişi cennete koşuştu
Kim bilir kaç kişi cehennemlik yazıldı


Hikmet GÜNDÜZ 14/01/2001 GECE 3:30


Yasal Uyarı
Şiirler yasal güvence kapsamında olup şairin ismi verilmeden
Kullanılması yayınlanması yasaktır

2 yorum:

david santos dedi ki...

Excellent posting!!!
Congratulations!!!

Adsız dedi ki...

Yüreğinize sağlık. İstanbul' un kozmopolit yapısını en güzel biçimiyle anlatan bir eser. Üstad Necip Fazıl' ın eserinde vurgulağı gibi

Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar
Onun İstanbul diye toprağa kondurmuşlar
İçimde tüten bir şey hava, renk, eda, iklim
O benim zaman mekân aşıp geçmiş sevgilim
Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet
O manayı bul da bul
İlle İstanbul’da bul
İstanbul, İstanbul

İstanbul öyle bir şehir ki manayı düzgün ararsak doğrusunu elbet buluruz.

Üstad diğer bir şiirinde kendi ev halini anlatır.

Üç katlı ahşap evin her katı ayrı alem
Üst kat elinde tesbih ağlıyor babaannem
Orta kat mavs oynayan annem ve âşıkları
Alt kat kızkardeşimin tamtamda çığlıkları
.............
Kökü iffet, dalları taklit, meyvesi fuhuş

Üstad' ın anlatmış olduğu bu ev hali sanki günümüz İstanbul' unu betimliyor. İstanbul' un her yanı ayrı alem. İlmin dorukları da bu şehirde, fuhşun karanlıkları da. Kök' teki iffet' i korumak bizlere düşer. Vesselam.